Doğru nefes almanın önemi:
Canlılığımızı sürdürebilmek için nefes almaya dolayısıyla da oksijene ihtiyaç duyuyoruz. Hücresel seviyede oksijen; iç organların, salgı bezlerinin, sinir sistemi ve beynimizin bir bütün olarak çalışması için gereklidir. Beynimiz, tüm sistemi idare edebilmek ve bir arada çalışır halde tutmak için diğer organlara oranla daha fazla oksijene ihtiyaç duyar. Bedene yeterli oksijen alamadığımızda; fiziksel ve zihinsel anlamda gerginlik, zihinsel bulanıklık, olumsuz duygu, olumsuz düşünceler ve depresyonlar yaşayabilmemiz kolaylaşır. Nefesimizi doğru ve yeterli alamadığımızda kendimizi; yorgun, gergin hissederiz ve günlük yaşamda verimimiz düşmeye başlar.
Yaşlanmanın en belirgin sebeplerinden biri de; limitlenmiş nefes alışkanlıkları sayesinde hücrelerin yeterli ve düzenli oksijen alamamasıdır. Doğru nefes almak, tüm bu solunum sistemindeki aksaklıkları, ortadan kaldırır ve genel olarak hayat kalitemizi arttırır.
Doğru nefes almada diyafram kaslarını kullanmak; akciğerlerin kapasitesinin genişlemesi, nefesi alırken ve verirken beklemeden tam, bağlantılı nefeslerle mümkün oluyor. Böylece nefesi alma ritmi ve volümü belli bir seviyeye ulaşmış oluyor.
Doğru nefes alarak;
.Stresle daha kolay başa çıkılır,
.Kalp ritminin düzenlenmesiyle birlikte, kan basıncı düşer,
.Sindirim kolaylaşır,
.Uyku kalitesi artar,
.Diyafram kaslarının çalışmaya başlamasıyla birlikte, iç organlara masaj etkisi yaparak, organlardaki kan dolaşımını uyarır.
Vücudumuzda toksinlerin ortalama %70 i nefesle atılmaktadır. Birçok rahatsızlığın sebebi olarak işaret edilen stres, bedene doğru nefes alabilmeyi başarmamızla birlikte hafifleyebilir. Bazı psikolojik rahatsızlıkların temelinde ise, strese bağlı olarak doğru nefes alamamak yatmaktadır. Bu durum; stres altındayken nefesin tutulması veya zihinsel karmaşa, korku vb. dış etkenlere bağlı olarak nefesin tutulması sonucunda bedenin tekrar tekrar strese girmesi şeklinde bir döngüyle çalışır.
Nefes Terapileriyle yaradılışımızın fabrika ayarlarına dönmek mümkündür. Nefesle an-da ve şimdide kalabilmek kolaylaşır çünkü canlı kalabilmek için her an nefes alıp vermekteyiz. Motivasyon, dikkat yoğunluğu ve odaklama yeteneği arttığı için artık berrak bir zihin haliyle daha doğru seçimler yapabiliyor oluruz.
Bizler ya bir şeylere itilim halinde ya da çekilim halindeyizdir. Oysa rahat bir beden ve sakin bir zihinle, kendi merkezimizde sağlam durabiliyorsak; o zaman kendi kararlarımızda özgür bir şekilde net olabiliriz. Böylece doğru eylemlere de yatkın oluruz. Özgürlük hissi içeriden gelir ve dışarıya yansıtılan eylemler olarak ifade edilir.
Arzularımızı, isteklerimizi gerçekleştiremediğimizde, kendimizi baskı altında hissederek yaşamaya başlıyoruz. Yoğun, yüksek seviyede duygusallık ve kurban zihniyetiyle hareket ediyoruz. Bedensel, zihinsel ve ruhsal olarak dengemiz yavaş yavaş bozulmaya başlıyor. Yaşanmamışlıklarımızı telafi etmek adına, hayatı azami derecede kullanma gayretine girişiyoruz. Sezgiler yerine ezberlerin etkisi altında, öğretilmiş davranış kalıplarıyla hareket ederek özümüzden uzaklaştığımızda, bedenimizin enerjisi düşmeye başlıyor. Sürekli bir şeylere ulaşmak, yetişmek için gayret ve efor sarf ediyoruz. Tam da böyle durumlarda nefes alışkanlıkları değişmeye başlıyor; artık gerginleşen ve stresli bir bedenle, sık sık nefesimizi tutuyoruz. Sonuç olarak beden daha fazla gerilir ve yavaş yavaş tutulan, aksayan nefes alıp vermeler, kalıcı hale gelmeye başlar. Böylece bitkinlik, tükenmişlik haliyle günlük rutinleri sürdürmekte zorlanırız. Artık bedenimiz bize hastalık olarak adlandırdığımız uyarıları vermeye başlar. Yaşam sevincimizin azalması, bağışıklık sistemimizin direncini düşürür ve bizi korumasız bırakır.
Nefes Terapileri esnasında ve sonrasında hem fiziksel hem de zihinsel olarak derin bir rahatlama hissi yaşanır. Ruh-zihin-beden bütünlüğünü deneyimleriz. Kişisel gücümüzü ve bireyselliğimizi yeniden güçlü bir şekilde fark ederiz. Zihin fonksiyonlarımızın arttığını, zihnimizin berraklaştığını ve reaksiyonlarımızın yumuşadığını fark etmeye başlarız. Kendimize ve diğerlerine olan tavrımızda daha toleranslı olabildiğimize tanık oluruz ve daha birçok olumlu dönüşüme de… Özetlemek gerekirse; nefesinizin dönüştürücü gücüne keyifle tanık olmaya başlarız.
İnsan denen varlık görünenin ötesinde ve sınırsız bir varlıktır. Nefesimizin, bildiğinizin ötesinde bir gücü vardır; bedeni dengeleme, iyi ve rahatlamış hissetme, zihni sakinleştirme, bütün hissetme vb. Doğru şekilde aldığımız nefesi, kendi kendimizi iyileştirme gücüne dönüştürebiliriz. Nefesinizin gücünü göz ardı etmemeliyiz. Onun iyileştirme gücünü keşfedip ve kullanabiliriz. Nefes, elle tutulamayan, gözle görülemeyen öte yandan bilinçli şekilde kullanıldığında, çok sade ve doğal bir dönüştürme gücüne sahiptir. Bütünsel iyileşmeyi sağlayan bir kuvvettir.
Nefes Terapisi sırasında; kendimizle olan içsel bağlantımız güçlenir ve içeride tam olarak ne olduğunu rahatça görme fırsatı elde ederiz. İçimizde hangi duyguyu yaşıyorsak, o duygunun içinden kolayca geçmeyi deneyimleriz. Nefes Terapisi sırasında nefesin doğru ritmi ve akışı sayesinde o duyguda takılı kalmadan nefesle, duygunun akışı birlikte çalışır. Bu sayede “içsesimizin rehberliğini duyabilir hale geliyoruz.
Unutmayalım ki; duygu durumları geçicidir ve düşüncelerimiz de her an değişmektedir. NEFES TERAPİLERİYLE sakinleşen bedenimiz ve zihnimiz sayesinde artık iç sesimizi çaba sarf etmeden duymaya başlarız. Bununla birlikte yaşamımızın akışını kolaylaşır ve verilen doğru kararlarla, pişmanlıklardan uzak bir yaşamı yaratmaya başlarız. Kendi yaşamımıza ve dış dünyaya bir gözlemci olarak bakabilir ve algılayabiliriz. Direndiğimiz ve sürekli değiştirmeye gayret sarf ettiğimiz her şeyin, bedenimizde ve zihnimizde gerginlik ve karmaşa yarattığını biliyoruz. Nefes farkındalığı ile direnç gösterdiğimiz birçok şeyden özgürleşebiliyoruz.
Yaşadığımız acıların, sıkıntıların ve tüm olumsuz duyguların kaynağı zihnimizdir. Olumlu düşünebilme becerisi kazanmak da bizim elimizdedir, tercih her zaman bizimdir bir başkasının değil!
Nefesin olumlu anlamda dönüştürücü etkisine dair, bilimsel birçok araştırma mevcuttur. Yakın zamanda “Almanya’da Sağlık Bakanlığı, Nefes Terapilerini destekleme kararı aldı. Birkaç yıl önce Bakanlık tarafından yapılan araştırma sonucu; Nefes Terapisi alan kişilerin, sağlık harcamalarının maliyetinin düştüğünü ispat etti ve bu sonuç değerlendirilerek Nefes Terapilerinin desteklenmesine karar verildi.
Ülkemizde henüz böyle bir çalışma mevcut değil fakat Nefes Terapilerinin olumlu sonuçları her geçen gün daha fazla insan tarafından fark ediliyor ve yaygınlaşıyor. Bilinçli farkındalığa erişebilmek için nefesi bir araç olarak kullanmak, bedensel ve zihinsel rahatlamayı sağlamak mümkün oluyor. Nefesimize bilinçli bir yaklaşım geliştirmek, bu tecrübeyi yaşamak kişinin, kendisi hakkında olumlu fikirler geliştirmesine neden olmakta. Nefes farklı seviyelerde bunu gerçekleştirir. Gergin bir beden ve zihinde oluşabilecek semptomları, Nefes Terapileriyle bertaraf edebiliyoruz ve manevi varlığımızla da daha güçlü bir bütünlük hissediyoruz.
Comments